Bu Blogda Ara

27 Nisan 2012 Cuma

YURT DIŞINDAKİ YATIRIMCI, TÜRK EMLAK PİYASASINI NASIL GÖRÜYOR? YABANCI NEDEN ÇEKİNİYOR, NERELERDE FIRSAT GÖRÜYOR?


YABANCILARA EMLAK SATIŞINI KOLAYLAŞTIRAN YENİ DÜZENLEME YOLDA... PEKİ YURT DIŞINDAKİ YATIRIMCI, TÜRK EMLAK PİYASASINI NASIL GÖRÜYOR? YABANCI NEDEN ÇEKİNİYOR, NERELERDE FIRSAT GÖRÜYOR?

Türkiye’de konut piyasasına gelen iç talebin azalmasının ardından hükümet yabancılara emlak satışını kolaylaştırmak için kolları sıvadı. Wall Street Journal’dan Anita Likus’un yazısında ise Türkiye’nin emlakta bir cazibe merkezi olabilmesi için daha çok yol katetmesi gerektiği yazıyor.

Yeni düzenlemenin yabancılardan gelen yatırımı yıllık ortalama 5 milyar dolara çıkarması bekleniyor. 2005’den 2010’a kadar konuta yapılan ortalama yatırım ise 7,3 milyar dolar olmuştu. Uzmanlar yeni düzenlemenin konut yatırımına talebi arttıracağını düşünse de, Türkiye’deki yatırım ortamı ideal olmaktan çok uzak diye nitelendiriyorlar.

“Türkiye’deki emlak piyasası likit değil, sektör çok parçalanmış durumda ve kurumsal varlıklar çok az” diye konuşuyor emlak servis şirketi Jones Lang LaSalle. LaSalle,  Türkiye’deki emlak şirketlerinin aile servetlerini yüksek enflasyondan korumak için sektöre girdiğini söylüyor. Bu aile şirketlerinin kredi kullanmadıkları için zor zamanlarda portföylerini ellerinden çıkarmak zorunda kalmadığını ve bunun da fiyatları yapay olarak yüksek seviyelerde tutabilidiğine de LaSalle dikkat çekiyor. Türkiye 2011 yılında $15,9 dış yatırım çekse de bunun sadece $2 milyar doları emlak sektörüne gitti. 2010 yılında emlak sektörüne gelen dış yatırım ise $2,5 milyar dolar olmuştu.

Emlak Konut Yönetim Kurulu üyesi Haluk Sur ise artan nüfusun ve şehirlere göçün yıllık 600,000 adet konut talebi oluşturduğunun altını çiziyor. Sur, en büyük talebin de Ortadoğu, eski Rus sosyalist cumhuriyetlerinden geldiğini belirtiyor. Sur’a göre İstanbul yabancıların en çok rağbet ettiği şehir.

Ünlü danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers’a göre Avrupa’daki kriz, yatırım için gerekli finansmanı bulmayı zorlaştırıyor. PwC’den Engin Çubukçu artan nüfüsun sağlıklı bir talep oluşturacağını savunsa da yerli satıcıların beklentilerini değişen şartlara göre yenilemeleri gerektiğini söyledi. “Yerli satıcılar beklentilerini değişen şartlara göre ayarlamazsa dış yatırımda artış omaz” diyen Çubukçu, Türkiye’nin gelişen bir ekonomi olduğunu ve mevcut riskler düşünüldüğünde fiyatların cazip olmadığını da belirtiyor.

Büyüyen Türk ekonomisinden faydalanmak isteyen yabancılar şu ana kadar çok başarılı olamadı. 6 yıldır Türkiye’de bulunan Peakside Capital 2008’den bu yana yeni bir yatırımda bulunmadı. Tabii ki bunda küresel finansal krizin etkisini de yadsımamak gerekiyor. Peakside’dan Zeynep Fetvacı “Türkiye’de risk/fiyat getirisi cazip bir proje bulmakta zorlanıyoruz. Almanya ve Orta Avrupa’daki fırsatlar daha çekici” diyor.

Piyasaya daha iyimser bakanlar da var. Rus-Türk ortak emlak yatırım şirketi olan Rönesans Emlak Yatırımı krizin Avrupa’yı kötü vurduğunu, yatırım fırsatlarının azaldığını, bu yüzden de Türk piyasasına girmek isteyen yabancı yatırımcıların arttığını belirtiliyor.

26 Nisan 2012 Perşembe

FED DURMADAN PARA BASIYOR AMA SORUNLAR DÜZELİYOR MU? ABD'NİN YEREL BANKALARI CAN CEKİŞMEYE DEVAM EDİYOR


ABD'NİN YEREL BANKALARI CAN CEKİŞİYOR. KONUT FİYATLARI 10 YILIN DİP SEVİYELERİNE GERİLEDİ. FED’İN BASTIĞI PARA KALICI BİR YAPISAL İYİLEŞME YARATAMIYOR.

2008 finansal krizi sırasında ABD hazinesi TARP’ı (Sorunlu Varlıklardan Kurtarma Programı) devreye sokarak bankaların ellerinde bulunan konut kredileriyle ilgili “zehirli varlıkları” satın almıştı. Böylece bankaların bilançoları temizlenmişti. Bank of America, JP Morgan , Citi gibi büyük bankalar kendilerini kurtarmayı başarmış gibi gözükseler de ABD’de küçük bankalar halen can cekişiyor. Reuters’ın haberine göre Mart 2012 itibari ile 351 yerel banka TARP programı kapsamında yer alıyor. Krizden 3 yıl sonra bile bu bankalar kendilerini düzeltebilmiş değil. Yani bu bankalar kendi başlarına bilançolarındaki zehirli varlıklarla baş edebilecek durumda değil. Arkasında ABD hazinesinin desteği olmazsa bu bankalar kapanır.


Dün açıklanan Case/Shiller konut fiyatı endeksine göre ABD’de konut fiyatları 10 yılın dip seviyesinde... Konut fiyatlarında bir yükseliş olmazsa  yerel bankaların zehirli mortgage varlıklarından kurtulmaları çok zor. Bu durumda bankalar ya potansiyel alıcı bulacaklar yada kepenklerini indirecekler.

Yerel bankaların durumu bize gösteriyor ki, ABD’de veriler iyileşse de, borsa yükselse de ekonomide herşey toz pembe değil. Biraz derinlere inilince tedirgin edici gelişmeler gün yüzüne çıkıyor. Fed’in yaptığı gibi para basmak sadece yüzeysel bir düzelme sağlıyor. Ne konut sektöründe, ne bankacılık sektöründe kalıcı bir yapısal iyileşme sağlamıyor.

20 Nisan 2012 Cuma

AKILLI PARA HİSSELERDEN KAÇIYOR MU?


Bank of America Merill Lynch’in yaptığı bir ankette fon yöneticilerinin piyasadaki belirsizlikler dolayısıyla nakit pozisyonlarını arttırdığı ortaya çıktı. TheStreet’te yer alan habere göre Nisan’da fon yöneticilerinin %24’ü portföylerindeki nakit ağırlığının ortalama üstünde olduğunu belirtti. Aynı rakam Mart ayında %6’idi. Yani bir ayda nakte kaçan fon yöneticisi sayısında ciddi bir artış olmuş gözüküyor. Nakit pozisyon büyüklüğünün ortalama %4,7 arttığı da ankette çıkan sonuçlar arasında.
Nakit pozisyonlarındaki artış ise hisselerden çıkan paradan geliyor. Nisan’da fon yöneticilerinin %26’sı portföylerindeki hisse senedi ağırlığının ortalamanın üstünde olduğunu söylemiş. Mart’ta ise yöneticilerin %33’ü hisseden yana tercih kullanmış. Yani hisseyi portföyde ağırlıklı bulunduran fon yöneticisi sayısında 7 puanlık bir düşüş yaşanmış. 
Ankete katılan 256 fon yöneticisi en büyük riskin Euro Bölgesi borç sorunu olduğunu belirtmiş. Yıl içinde İspanya’da tatsız bir sürprizle karşılacağımızı düşünen fon yöneticisi oranı da %63.
BofA Merill Lynch baş Küresel Hisse Stratejisti Michael Hartnett, “Yatırımcılar ikinci çeyrekte de dikkatli davranacaktır” diye konuştu.

19 Nisan 2012 Perşembe

ABD Doğalgazında Fiyatlar Düşmeye Devam Ediyor


Dünyada doğal gaz fiyatları düşmeye devam ediyor. New York’da işlem gören doğal gaz fiyatları 2002’den bu yana en düşük seviyeye geriledi. Doğal gaz fiyatlarında ABD stoklarının artacağı beklentisi etkili oldu.

S&P 2012 doğalgaz fiyatları için beklentisini de azalttı. S&P, Nymex’de işlem gören doğal gaz kontratlarının fiziksel teslimatlarının yapıldığı Louisiana, Henry Hub için fiyat öngörüsünü 1 dolar azaltarak 2 dolara indirdi. BNP Paribas da 2012 doğalgaz fiyatı öngörüsünü 2,70’den 2,34’e indirdi.

EN ZENGİN 40 KİŞİ BİR GÜNDE 6,2 MİLYAR $ KAYBETTİ


Bloomberg’ün oluşturduğu Dünya Milyarder endeksine göre dünyanın en zengin 40 insanı  dün toplamda 6,2 milyar dolar kaybetti. Borsalarda yaşanan düşüşün zenginlerin servetlerinde yaşanan düşüşte etkili oldu.

Dünya Milyarderler endeksinde bulunan zenginlerin toplam serveti 1,1 trilyonu doları buluyor. Bu rakam Türkiye’nin de içinde bulunduğu bir çok ülkenin milli gelirinden fazla. Meksikalı Carlos Slim 72 milyar dolarlık serveti ile endeksin ilk sırasında yer alırken, Microsoft’un kurucusu Bill Gates 62,7 milyar dolarla ikinci sırada yer alıyor. Bu hafta prostat kanseri olduğunu açıklayan efsanevi yatırımcı Warren Buffet ise 44,6 milyar dolarlık serveti ile 3. sırada bulunuyor.

18 Nisan 2012 Çarşamba

FT'den: TÜRKİYE YALNIZ BAŞINA BAŞARAMAZ YORUMU


Dün Financial Times’ta yer alan köşesinde David Gardner Avrupa Birliğinin Türkiye üzerindeki reformcu etkisini kaybettiğini iddia etti. Yazıda Türkiye’nin Arap komşuları ile Batılı dostlarının Türkiye’nin jeostratejik önemini farketmetsi ile birlikte, Avrupa Birliği'nin liberal bir gelişme sağlama yeteneğini yitirmiş olduğu yer aldı. Türkiye’nin 5 yıldır Avrupa Birliğine girme görüşmelerinin donması ile Türkiye’deki demoktratik hayatın erozyana uğradığı vurgulandı. Diğer liderlerin aksine Sarkozy ile Merkel’in dışlayıcı tutumu da bu gelişmelerde etkili oldu.

 Yazıda ayrıca Kıbrıs sorununun Avrupa Birliği ile Türkiye arasındaki üyelik görüşmelerini dondurma noktasına getirse de, Brüksel’in de üstüne düşeni yapmadığı belirtildi. Financial Times şu anda 100’den fazla gazeteci ile 50’ye yakın generalin hapiste tutulduğunu da yineledi. Erdoğan’ı Obama’nın karşısında ,tutukluların bulunduğu hapishanenin üstüne otururken gösteren gazete Obama’nın bögedeki güç savaşında Erdoğan’ın daha çok desteğine dayandığını söyledi.

Ancak Türkiye’nin Çin’e yaklaşan büyüme hızını sürdürebilmek için Avrupa’ya ihtiyacı olduğunu söyleyen gazete, Türkiye’nin en büyük pazarının Avrupa olduğunu da ekledi. Türkiye’deki demokrasi ile sıkıntıların ve büyümenin tekrar Batı ile sıkı ilişkiler kurararak gelişeceği de yazı da altı çizilen başka bir nokta.
Yazının bitiş cümlesi ise şöyle:
“Sadece AB’ye kabul Türkiye’nin yenilenmesi için gerekli olan kıvılcımı ateşleyecektir.”

Yazının orjinali:

17 Nisan 2012 Salı

EN İYİ 10 TRADER


 

10) George Soros
1992 yılında İngiltere Merkez Bankası’nın poundu devalue etmek zorunda kalacağına inanan Soros agresif şekilde poundu açığa satmaya başladı. Kara Çarşamba denen 16 Eylül 1992’de İngiltere Merkez Bankası Avrupa ortak para biriminden çekilme kararı alınca, pound çok sert değer kaybı yaşadı. George Soros’un o gün 1 milyar doların üstünde kar ettiği tahmin ediliyor.




 9) David Einhorn
1997 Ailesinden aldığı 900,000 dolarla fonunu kuran Einhorn, Lehman’ın batacağını tahmin ederek hisselerini açığa satmaya başladı. Şirket yönetimini TV’de de kötülemekten geri kalmayan Einhorn Lehman’ın batması ile büyük kar yaptı. Einhorn’un yönettiği hedge fon olan Greenlight Capital’ın toplam büyüklüğü de 5 milyar dolara erişti. Einhorn 10 yılında fonun büyüklüğünü 5000’e katlamış oldu


 
8) Paul Tudor Jones
Dünyanın en ünlü yatırımcılarından olan Tudor Jones 1987 yılında piyasanın aşırı doyduğunu düşünerek Wall Street endekslerini shortlamaya başladı. 19 Ekim 1987’de %22’lik  bir düşüş yaşayan Wall Street dünyada panik havası estirirken Paul Tudor Jones’u zengin etti.






7) David Tepper
İsmi piyasada en çok konuşulan fonlardan biri olan Appaloosa Management’ı kuran Tepper 2008 yılındaki krizde kötü durumdaki bankaların hisselerini ve tahvillarini almaya başladı. Finansal krizin etkisinin azalması ile neredeyse 5 katına çıkan hisse fiyatları Tepper’in milyarlarca dolar kar etmesini sağladı.  Tepper Carnegie Melon Üniversitesi’ne 55 milyon dolarlık bir yardım yapmayı da ihmal etmedi.



 


6) Marty Schwartz
“Pitbull” adı ile tanınan Schwartz petrol vadelilerini trade ederek zengin oldu. Gelmiş geçmiş en iyi traderlardan biri kabul edilen Schwartz’ın “Pitbull” adlı otobiyografisi ve “Piyasa Büyücüleri (Market Wizards)” adlı kitapta adına yazılmış bir bölüm bulunmakta.





5) John Arnold
Enron’da enerji trade ederek mesleğe başlayan Arnold, Enron battıktan sonra Centaurus Enerji’yi kurdu. Şu anda milyarder olan John Arnold, Amaranth Advisors batınca satın aldığı doğal gaz portföyü ile adını duyurdu.


 

4) John Paulson
Altın fiyatındaki sert yükselişi ve ABD’deki konut piyasasının çökeceğini doğru tahmin ederek milyarlar kazandı. Kimse almazken banka hisselerini de alarak kendi ismini taşıyan hedge fonu dünyanın en büyük fonlarından biri yaptı.





3) Jim Chanos
Şirketlerin muhasebe kayıtlarını ve diğer kanuni dökümanlarını inceleyip hangi şirketin başının derde girmek üzere olduğunu anlayarak bu şirketlerin hisselerini açığa satarak ünlendi. Jim Chanos, Tycos, Boston Market, Worldcomm ve Enron’ın muhasebe defterlerindeki tutarsızlıkları farkedip bu şirketlerin iflasından milyarlarca dolar kazandı.



2) Warren Buffett
Kriz zamanlarında yaptığı yatırımlarla dikkat çeken Buffett’ın 
yatırım stratejisinin altında Benjamin Graham’ın temel yatırım prensipleri yatar. Columbia Üniversitesi İşletme bölümünde Graham’dan ders alan Buffett ilerleyen zamanlarda fon kurmak yerine sigorta şirketi satın aldı. “Fon kursaydım karın belli bir kısmını alacaktım, sigorta şirketinde topladığım primlerle yaptığım yatırımların karı tamamen bana kalıyor” diyen Buffett ne kadar farklı bir düşünme tarzı olduğunu da tüm dünyaya gösteriyordu. En son batar mı derken 2008 yılında Goldman Sachs’a, 2011’de de Bank of America’ya yatırım yapan Buffett bir kez daha fırsatçılığını gösterdi. “İnsanlar korkarken aç gözlü, herkes aç gözlü iken korkmak geredir” fikrini benimseyen Omahalı kahin dünyanın en zengin 3 adamından da biri.

1) Jesse Livermore
Tarihte belki de hikayesi en çok bilinen trader olan Livermore adına yazılmış onlarca kitap bulunuyor. 1930’larda yazılan “Bir hisse Spekülatörünün Anıları / Reminisces of a Stock Operator ” ile meşhur olan Jesse Livermore harçlıklarından biriktirdiği 12 dolarlık bir sermaye ile hisse alıp/satmaya başlıyor. O günün parası ile 100 milyon dolar, bu günün parası ile 16 milyar dolar’a varan bir servet yapan Livermore 2 kere de iflas ediyor. 1907 ve 1929 yıllarında piyasayı shortlayarak servetini arttıran Livermore, 1905 yılında pamuk piyasasını köşeye sıkıştırınca ABD başkanı tarafından görüşmeye çağrılıyor. ABD başkanı Livermore’dan piyasayı tekrar rahatlatmasını istiyor.Hayatına girdiği bunalım sonucu bir otel odasında intihar edip son veren Livermore, bir çok kişi tarafından yaşamış en iyi trader kabul ediliyor. 


13 Nisan 2012 Cuma

Murat Üzel CNBC-e'de yayınlanan 11:30 köşesinde yavaşlayan Çin ekonomisinden bahsetti. Çin'i ejdarhaya benzetten Üzel, "Ejdarha yılında Çin ejdarhası yorluldu mu?" diye sordu.



Üzel'in haberinin detayı ve kullandığı grafik:


DÜNYA EKONOMİSİNİN YÜKSELEN YILDIZI ÇİN'DE EKONOMİ HIZ KESMEYE DEVAM EDİYOR.

11 Nisan 2012 Çarşamba

BORSALARDA DÜZENLİ YÜKSELİŞLER ve SERT DÜŞÜŞLER

Zeynep Erataman, hazırladığımız grafikle beraber 6 Mart'ta "Dow'da düzenli yükselişler ardından sert satışlar gelir" konusunu işlemişti. O zamanki öngörümüzün doğru olduğunu Dow'da gelen satışlarla görüyoruz. Zeynep Erataman'ın bugünkü yayınında konunun detaylarını anlatıyor. Erataman'ın yayında kullandığı grafiği de ekte bulabilirsiniz:
Zeynep Eratam'ın bugünkü yayını






Zeynep Erataman'ın 6 mart yayını da merak edenler için linki:

Zeynep Eratamın'ın 6 mart yayını





6 Mart'ta başka bir blog için olası bir düşüşün sebeplerine değinen yazım:

DÜZENLİ YÜKSELİŞLER ve SERT DÜŞÜŞLER

Wall Street’te sert bir düşüşe doğru mu gidiyoruz?  


10 Nisan 2012 Salı

2 YILDA 0'DAN 1 MİLYAR DOLAR'A: INSTAGRAM'IN HİKAYESİ

Facebook, popüler fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram'ı 1 milyar dolar nakit ve hisse senedi karşılığı satın aldı. Instagram Kevin Systrom ve Mike Krieger adlı iki stanford mezunu öğrenci tarafından 2010 yılında kuruldu. Yani şirketin kurucuları Systrom ve Krieger 2 yıl içinde neredeyse 0'dan 1 milyar dolarlık bir şirket yaratarak eşine zor rastlanır bir başarı elde ediyorlar. CNBC-e'de Murat Üzel haberin detaylarını veriyor.




Haberin detayları:

9 Nisan 2012 Pazartesi

Yunan muhabire yumurta yağmuru


Yunan muhabir Panagiotis Bourchas canlı yayında hayatının şokunu yaşadı. Greekreporter.com’un haberine göre Bourchas’ın programını basan göstericiler muhabiri yumurta ve yoğurt yağmuruna tuttu.
Siteye göre protestocular Bourchas’ın programında aşırı sağ politik örgütlere yer verdiği için eylemi gerçekleştirdiler.

islami finans sektörünün uluslararası muhasebe standartlarını kullanması için baskılar yoğunlaşıyor


Son yıllarda yaşadığı hızlı büyümenin ardından islami finans sektörünün uluslararası muhasebe standartlarını kullanması için baskılar yoğunlaşıyor. 2011'de dünyada toplam varlıklarının büyüklüğü  1,3 triyon dolara ulaşan islami finans'ın muhasebe kanunları, devletler, çeşitli uluslararası kuruluşlar ve İslam kanunlarını yorumlayan akademisylenler gibi çeşitli kurumlar tarafından yapıldı. ancak  üzerinde anlaşılmış ortak kanunlar olmaması özellikle piyasaya yeni girmeye başlayan batı bankaları için karışıklık yaratıyor. Bu karışıklığın giderilmesi için de islami finans kurumlarının tek bir muhasabe standartını kabul etmesi isteniyor.


Geleneksel finans kanunları ile şu anki islami finans kuralları arasında da muhasebe düzenlemeleri bakımından ciddi farklar bulunuyor. Örneğin faizin yasak olduğu islami finansta ev kredisi verilemiyor. islami banka bunun yerine evi müşteri adına sahipleniyor ve müşteri evi alana kadar müşteriye kiralanıyor. Geleneksel finans düzenlemelerine göre bu bankanın faiz veren bir yatırım yaptığı anlamına gelse de islami finans düzenlemeleri bu tarz bir lease'i faiz olarak kabul etmiyor. Uzmanlar böyle farklılıkların kurumların muhasebe kayıtlarını karşılaştırmakta sorun yaratacağında dikkat çekiyor.

Kaynak:reuters, cnbc-e

5 Nisan 2012 Perşembe

ULUSLARARASI BANKACILIK İMPARATORLUĞU TEKRAR TEK GÜÇ OLUYOR


ROTHSCHILD AİLESİ FRANSIZ VE İNGİLİZ OPERASYONLARINI BİRLEŞTİRME KARARI ALDI.

Rothschild ailesi tarihi bir hamle ile Fransız ve İngiliz bankalarının varlıklarını birleştirme kararı aldı. Financial Times’in haberine göre aile bankalarının uzun dönemli kontrolünü dışarıdan gelebilecek bir zorla satın alma (“hostile takeover”) tehditine karşı korumayı amaçlıyor. Ayrıca bu birleşme bankaların Basel III kurallarının gerektirdiği sermaye gereksinimlerini de daha kolay karşılamalarını sağlayacak. Birleşme ile oluşacak tek banka Fransız borsasında işlem görecek.


David de Rothschild birleşmiş banka grubunun yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütecek. David de Rothschild “Bu değişimle bankamız değişimin şart koştuğu gereksinimlere daha kolay adapte olacak”, şeklinde konuştu. David de Rothschild 1577’lerde Frankfurt’ta ilk borç alma/verme işini kuran Vali Amschel Rothschild’in torunlarından biri. Rothschild ailesi  2 yıl önce ilk defa  213 yıllık profösyonel bankacılık tarihlerinde aile dışından Nigel Higgins’i CEO olarak atamıştı.

Kurdukları bankacılık imparatorluğu ile Rothschild ailesi bir çok komplo teorisinin de konusu oldu. Aile 18.yy’dan başlayarak Avrupa’da bankalar kurmaya başladı. Önceleri Frankfurt’da yaşayan aile Avrupa’daki diğer finans merkezlerine de yayıldı. Aile sahip olduğu servet ve malikanelerle ünlendi.  İşte ailenin sahip olduğu bu servet de komplo teorilerinin temelini oluşturdu. Dünya servetinin %25’nin ailenin kontrolünde olduğu söylentilerinden, Illuminati adındaki gizli toplulukla ilişkilerine kadar bir çok iddia ortaya atıldı. İddiaların gerçek olup olmadığı bilinmez ama ailenin eşi benzeri görülmemiş bir servete sahip olduğu  gerçek.

Rothschild Malikanesi
Rothschild Ailesi'ne ait Ferrieres Şatosu